ASRIN İMAMI
Asrın imamı olmalıydı tıpkı imamı rabbani gibi. 1000 yıllık dalaleti temizleyen. imamı rabbaniden sonra küfür tohumları ekilmişti. Ve o tohumlar yeşerdikçe yeşeriyordu. Artık küfür çağı deniyordu çağa. Allah lafzı dahi yasaklanmıştı Müslüman ülkede…
Biri çıkmış eline ku’ranı kerimi almış. ‘soğutacağım ‘diyordu. Evet, küfür komiteleri hızla çalışıyordu. Bu durumda hele ahir zamanda Allah artık müceddidini göndermeliydi. Evet, üstat, bahar mevsimini bekliyordu.’her yüzyılda bir müceddit gönderilecektir’Hadisince hele ki bu asrı Allah asla mücedditsiz bırakmayacaktı. Bu asrın hastalığını iyi bilen reçete sunan biri olmalıydı. Ve yazmalıydı. Ve bunu da ihlâsla yapmalıydı! İhlâsla yapması için de içtimai hayattan soyutlanması lazımdı. Evet, beşer zulmetmişti. Ama kader adalet etti. İhlâsla amel yapabilmesi için onu gençlik hayatından sekerat vaktine kadar sürgünle mahkûm etti. Evet, onun kaybedeceği bir şey yoktu. Rabbinin rızasından başka. Ki en büyük kayıpta oydu zaten. İsteseydi ulema-issu gibi olurdu, krallar gibi yaşardı. Fetva makamına oturur. Islama göre değil de başkalarının ağzındakini İslam diye sunabilirdi. Mükâfatlar karşısında. Ama ‘hayır’dedi. O sadece bir cereyandan yanaydı. İmanın cereyanından…
Ne istemişler ondan? Hesaplarına uymamıştı. Korkmuştular ondan. Haklıydılar korkmakta nurun nüfuzu gördükçe tamirini gördükçe tahribatçılar dehşete düştü. Saldırdılar sürdüler. Tutukladılar. Ama ne oldu. Bomboş uğraşlar. Beraat beraat beraat! Demek zorunda kaldılar. Evet, avukat tutmak isteyen kuranın bu asrındaki tefsirini tutsa kâfidir. O kendini müdafaa etti.
Şimdiki Müslümanlara ne oluyor da saldırıyorlar. Allah aşkına anlayan varsa söylesin. Düşmanı dahi münkir dahi hatta sarhoş dahi bu kadarına cesaret edemezken size ne oluyor? Ne istiyorsunuz? Üstattan talebelerinden ve nurdan. Davamız Müslümanlık diyorsunuz. Amma hiçbir menfaat değil de sırf Allah için çalışan bu abdlere sataşıyorsunuz? Kolay değil hizmet. Bu devirde cebinden çıkarıp bol keseden vermek! Acaba düşündünüz mü? Bu insanlar niçin bu kadar para harcıyorlar’hizmet’diye. Ve niçin saat yer dinlemeden koşuyorlar’sohbet ‘Diye?
Bu şahısların bir tenkidi var ki beni dehşete düşürür. Niçin kuran değil. Hey insan! Sen bilmez misin? Nuru kuran için okunuruz?(Ve zaten ayrıca kuranı da mealini de okuruz) Yoo, sen çok zekiysen tefsire ihtiyaç duymuyorsan. O başka. Emin olun öyle diyenler nur talebelerinden daha çok ayet biliyor değiller. Ben nurla yüzlerce ayet ezberledim.
Konu dağıldı. Seni anayım derken dertlerimi andım. Ah be! Üstadım biz dünyalıklar hiçbir şeyden vazgeçemezken ahiretinden dahi vazgeçen senin kıymetini bilemedik. Hakkıyla okuyamadık nurunu. Hakkıyla yaşamadık. Kader de başkasıyla tokat attırdı bize. Üstadım ruhun şad olsun! Peygamberle karşılıklı tahta kurulup konuşmak bize de nasip olsun! Ah üstadım. Benim yüzüm yok söyleyiver de peygambere bu akşam senle gelsin rüyama! Ah be üstadım seni anarken bile menfaatimi kullanıyorum. Seni çok ama çok seviyorum. Sen seni beğenenleri beğenmesen de ben seni beğeniyorum. Zaten beni beğenmezsin üstadım. Ruhuna binler fatiha…
1 Şubat 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder